
Omega yağ asitleri üç farklı tipten oluşur – omega-3’ler, omega-6’lar ve omega-9’lar. Bu tür yağ asitlerinin her biri, insan sağlığı üzerinde farklı etkiler göstermektedir. Omega-3 yağ asitleri insanlar için kesinlikle faydalı olsa da , büyük miktarlarda omega-6 sağlıksız olabilirken, omega-9 yararları kısıtlıdır.
Çoğu “esansiyel olmayan” yağ türleri, sağlıklı bir insan vücudu tarafından gıdalardan alınıp sentezlenebilinir. Ancak omega-3 ve omega-6 yağ asitleri, yalnızca gıdalardan elde edilebilecek esansiyel yağ asitleridir. (Esansiyel yağların ekmekte koruyucu olarak kullanılması yazımızda bahsedilen yağlar)
Omega-3 yağ asitleri, hücrelerin sağlığı ve bütünlüğü için önemlidir.
Omega-3 yağ asitleri Hücre zarları oluşturmak ve hücrelerdeki reseptörleri tetiklemek için kullanılırlar. Ayrıca, atardamarların ve genlerin fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olurlar.
Omega-3 yağ asitleri bahsedildiği kadar iyidir ve üçüncü karbon atomunun doymamış bağları bulunamasından dolayı bu ismi alır. Eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosahekssaenoik asit (DHA) genellikle soğuk su balıklarında bulunur, bu yüzden “deniz omega-3’leri” olarak adlandırılırlar. Bir de alfa-linoleik asit (ALA) vardır. Günümüz beslenme uzmanlarının sıklıkla tavsiye edilmektedir. Yağ asidinin en yaygın şekli olan ALA, chia’da, keten tohumu, kenevir, yapraklı sebzeler, kuruyemiş ve bitkisel yağların tohum ve yağlarında bulunur. Ayrıca çimle beslenen çiftlik hayvanlarının da hayvansal yağlarında da mevcuttur. ALA genellikle vücut tarafından enerji kaynağı olarak kullanıldığından dolayı, vücutta konaklamaz.
Omega-3 yağ asitlerinin en iyi bilinen sağlık yararı , kardiyovasküler sisteme destekleridir. Kansere ilişkin yararları da vardır. Kansas Üniversitesi’ndeki (KU) araştırmacılar tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre, diyetlerinde yüksek oranda EPA ve DHA olan kadınların meme kanseri riskinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir.
Omega-6 yağ asitleri aslında toksiktir
Omega-6 yağ asitleri ise omega-3’ler kadar sağlıklı değildir. 1990’lı yıllardan başlayan bir dizi araştırma sonucu artan miktarda kanıt, bu yağ asitlerinin yüksek seviyelerinin, , zararlı olabileceğini göstermektedir. Özellikle omega-3’lerden çok daha fazla omega-6 varsa…ç
Omega-6’lar mısır, kanola, soya fasulyesi ve ayçiçeğinden yapılan bitkisel yağlarda linoleik asit şeklini alır . Yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında, bu bitki yağları, 4-Hidroksinonenal (HNE) adlı bir toksin üretir. Yaygın kızartma pişirme tekniği HNE oluşturmak için yeterlidir. İşte bu yüzden kızartma yağının sıklıkla değişmesi konusunda Gıda Mühendisi tavsiyesine kulak verilmelidir.
Aşırı miktarda omega-6 çoklu doymamış yağ asidi (PUFA) ve çok yüksek bir omega-6 / omega-3 oranı, kalp ve damar hastalıkları , kanser ve iltihaplanma gibi birçok hastalığı tetiklediği Washington, DC’deki Genetik, Beslenme ve Sağlık Merkezi’ndeki araştırmacılar tarafından açıklanmaktadır.
Omega-9’lar faydası çok var ama biraz vücudumuzda da üretiliyor.
Son tip omega yağ asitleri omega-9’lardır. Diğer tiplerin aksine, bu yağ asitleri şart değildir demek biraz zordur. Ancaki sağlıklı bir insan vücudu yeterince üretebilmektedir.
Omega-9 yağ asitleri vücuttaki kolesterol konsantrasyonlarını yönetir. Vücutta mevcut olan kötü kolesterol miktarını düşürürken, iyi kolesterol seviyelerini yükseltirler.
Omega-9 yağ asitlerini özellikle zeytinyağında bulunurlar. Zeytinyağı konusundaki yazımızı okumanıı tavsiye ederiz Ayçiçeği yağlarında ise durum biraz farklıdır omega-9 aynı zamanda daha az sağlıklı olan Omega-6’ların yanında da bulunur.
Yüksek ısıda pişirilmesinden kaçınılarak omega-6 nın kötü tarafları bertaraf edilebilir. Omega-3ün ise omega-6 dan 5-10 kat fazla olması DSO tarafından önerilmektedir. Ancak başta ülkemiz olmak üzere Akdeniz ülkelerinin incisi zeytinyağının kıymeti sadece omega-3 ve omega-9 kaynağı olmasıyla tanımlanamaz.
Kaynak
Food.news
NaturalHealth365.com
NCBI.NLM.NIH.gov
WHO.int