
Aronya meyvesinin mor renginin altında hangi antioksidanlar yatıyor? Covid-19’ a karşı bağışıklık güçlendirici olduğu doğru mu? Hepsinin cevabını bu yazıda beraber bulacağız!
Yazar: Aleyna Ece AKÇA
Aronya Meyvesinin Tarihçesi
Chokeberry yani aronya meyvesi gülgiller familyasına aittir. Ana yurdu Kuzey Amerika’dır. Bünyesinde, yüksek miktarda antioksidan içermektedir. Antioksidanlar, hücre hasarlarını önleyen bileşiklerdir. Aronya, Kızılderililer tarafından çok uzun yıllar tüketilmiştir. Kış mevsiminde özellikle bağışıklık kazanmak için kullanmışlardır. 1900 yılından sonra Avrupa ve Rusya’da da üretilmeye başlanmıştır.
İçindekiler;
Antioksidan Nedir?
Vücut tarafından kendiliğinden olan ya da vücuda alınan gıdalar ile birlikte oluşan zararları önleyici bileşiklerdir. Oksidasyon ile oluşan hasarları azaltır serbest radikalleri de temzilemeye yardımcıdır. A vitamini, E vitamini, C vitamini önemli antioksidan kaynaklarıdır.
Aronya Meyvesi Faydaları Nelerdir?
- Hücrelerin yenilenmesini sağlar bu nasıl olur diyecek olursak (yukarıda da belirttiğimiz gibi antioksidanlar sayesinde) vücuttaki serbest radikallerin temizlenmesi ile hücreler yenilenir böylece hastalıklara karşı korunmuş olunur.
- Bağışıklık güçlendirici etkisi vardır.
- Kalp sağlığı için önemlidir. Aronyanın içindeki antosiyoninler sayesinde kan basıncın düşürür. Damar sertliğini önleyici etkisi vardır.
- Zihne de olumlu etkisi vardır. İnsan metabolizma saatinin ilerlemesi ile birlikte beyin fonksiyonların yavaşlamasını sağlar. Hızla yaşlanmanın önüne geçer.
- Zararlı bakterileri idrar yolu ile insan vücudundan uzaklaşmasını sağlar. Bu da karaciğer ve akciğerin temizlenmesini sağlar.(Düzenli tüketildiği takdirde!)
- Hastalıklara karşıda hafifletici özelliği bulunmaktadır. Sinüzit, astım, saman nezlesi vb.
- Yüksek kolesterole karşı koruyucu özelliği vardır.
- İnsan sağlığını korur. Çünkü, en etkili antioksidan içeriğine sahiptir.
- Bunun gibi daha birçok insan sağlığına etkili ve iyi özellikleri vardır.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Uzm. Dr. Yegane Özcan’a göre , “Aronya bağışıklığı artırma ve enfeksiyonların tedavisini hızlandırma özelliğinden dolayı birçok ülkede koronavirüs tedavisinin yanında takviye olarak sık kullanılıyor. Özellikle Covid-19 ile savaştığımız bugünlerde beslenmemize dahil edilmesinde büyük fayda var. Buruk tadı nedeniyle, saf olarak değil daha çok püre, jöle, çay, şurup veya diğer meyve sularıyla birlikte tüketilebilir.”
Ama uzman doktor Özcan, aronyanın 3 yaş altı çocuklara yedirilmemesi uyarısında bulundu!
Nasıl Tüketmeliyiz?
Uzman doktorun da dediği gibi birçok şekilde tüketilebilir.
İlk olarak akla gelen çaydır. İki farklı şekilde yapılabilir. Ölçüsü bir avuç olacak şekilde kuru aronya meyesi sıcak su içerisinde 5-6 saat bekletilmesi ile olur. Mor aronya tozu ile de olmaktadır. 1-2 çay kaşığı aronya tozunu sıcak suya ilave etmeniz yeterli olacaktır.
Daha sonra aronyayı reçel, meyve suyu, muhallebi gibi birçok formda kullanılabilir.
Artık aronya meyvesini, öğünlerimize eklememek için bir neden kalmadı. Rengi ve içeriği ile bu kadar cezbeden bir gıdayı hatta fonksiyonel gıdayı diyetlerimize katmak bize uzun vadede güzel dönüşler sağlayacaktır. Hem rengi ile hem içerdiği antioksidan ile geleceğin meyvesi olmaya hak kazanan aronya meyvesini sofralarımızda daha sık rastlayıp iyi birer dost olacağımıza eminim.
Tabii ki, miktarına ve kullanımına dikkat ederek ne demiş bilim insanı Paraselsus; Tüm maddeler zehirdir, ilacı zehirden ayıran dozudur.
Kaynakça
Medikalakademi.com.tr/
ÇAĞLAR, M., & Demirci, M. (2017). Üzümsü meyvelerde bulunan fenolik bileşikler ve beslenmedeki önemi. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi, 7(11), 18-26.
Bir diğer Aleyna Ece AKÇA’nın yazısı için buraya tıklayınız!
Çok sevdiğim bir meyve arada yiyorum bulabilirsem. Gerçekten faydası yazmakla bitmez